BAŞK. ECZ. E. ŞEFKAT GÜLER'İN 24 EYLÜL 2022 YILI MALİ GENEL KURUL KONUŞMASI

      Değerli Meslektaşlarım, Değerli Basın Mensuplarım,

   Çorum Eczacı Odamızın, 10. Dönem Seçimsiz Olağan Mali Genel Kurulumuza hoş geldiniz. Kurulumuzun mesleğimiz, meslektaşlarımız ve ülkemiz için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

   Kurulumuz, 25 Eylül Dünya Eczacılık Günü'nün bir gün öncesinde gerçekleşerek, birlikte olmamız, bu anlamlı günü paylaşmamız açısından ayrıca önem arz etmektedir. 25 Eylül Dünya Eczacılık Günü bundan 13 yıl önce 25 Eylül 2009 yılında İstanbuıl'da gerçekleşen Dünya Eczacılar Birliği Kongresi'nde Türk Delegasyonu'nun önerisi ile "25 EYLÜL DÜNYA ECZACILIK GÜNÜ" olarak kabul edilmiştir. Tüm dünyada ve ülkemizde eczacılığın anlam ve öneminin hatırlanmasına, mesleğine gönül ve emek vermiş, değer kazandırmış eczacılarımızın anılmasına, mesleğimizin geleceğinin planlanmasına vesile olan bir gündür.  Uluslararası Eczacılık Fedarasyo'nu 25 Eylül Dünya Eczacılık gününün kutlama temasını bu yıl "DAHA SAĞLIKLI BİR DÜNYA İÇİN EYLEMDE BİRLEŞMİŞ BİR ECZACILIK" olarak belirlemiştir.

    Bu anlamda, ülkemizde biz eczacılara, mesleğimize  hak ettiği değerin verilmesi için 4 aydır Birliğimizin ve 54 Eczacı Odamızın aldığı karar doğrultusunda, mesleğimizin yok sayılmaması, değersizleştirilmemesi için hazırlanan eylem planını uygulamaktayız,  yetkililere sesimizi duyurmaya çalışmaktayız.

   Biz eczacılar, insanların yaşamlarına dokunan, insanların güven duyduğu, çoğu insanla paylaşamadıklarını, anlatamadıklarını hatta özel sırlarını paylaştıkları  bir meslek grubu mensuplarıyız.

    Covid 19 pandemisinin en yoğun yaşandığı koşullarda, diğer sağlık çalışanlarımızla beraber fedakarca 7/24 hastalarımızın sağlığı ve toplumun korunması için çalıştık. Maskeler, dezenfektanlar, aşılar temin ederek halkımıza en kısa zamanda sunduk. Eczacılarımızı ve eczacı teknisyenlerimizi bu uğurda kaybettik. Hepsini saygı ve rahmetle anıyoruz. Bizler dünya üzerinde ilacın ticarileştirilmesi karşısında etik eczacılık modelini sürdüren nitelikli eczacılarız.

       Bütün bu özverili çalışmalarımıza rağmen, ülkeye kattığımız değerin yok sayılması bizi derinden üzmektedir. Biz eczacılar, hastalarımızın ilaca erişim hakkının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, hastalarımızın bazı ilaçlarda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun karşıladığı tutarın daha fazlasını ceplerinden ödemek zorunda kalmalarını ve ilaç fiyat farkı ödemelerini istemiyoruz. Biz hastalarımızın ilaca ve eczaneden sağlanacak tedaviye engelsiz ve kolay ulaşmasını istiyoruz.

Bu nedenle;

     İlaç Fiyat Kararnamesi'nde, 13 yıl öncesinin koşullarına göre belirlenen fiyat baremlerinin güncel duruma göre yeniden düzenlenmesini; yapılacak kar oranı ve barem artışlarının enflasyon, ilaç fiyat artışları ve yeniden değerleme oranı gibi bir standarda bağlanarak güncellenmelerin yapılacağı yeni bir model oluşturulmasını istiyoruz.

    Sosyal Güvenlik Kurumu ile İlaç Alım Protokolümüzde eczacıların içinde bulunduğu ekonomik darboğaz gözetilerek gerçekçi iyileştirmelerin yapılmasını istiyoruz.

       Göç İdaresi Protokolü Birliğimizin önerileri doğrultusunda güncellenmelidir. Ödeme günleri netleştirilmeli, merkezi ödeme sistemine geçilmeli, eczacıların sunmuş olduğu hizmetin karşılığı olan reçete başı hizmet bedeli verilmelidir.

      Eczane ekonomilerinin ve eczacıların yeni mezun eczacılara sunmakta olduğu istihdam alanlarının korunabilmesi adına intörn hekimlere sağlanan asgari ücret desteğine benzer maaşlarına, sigortalarına, katkı ve hibeler ve/veya KOSGEB ve İŞKUR destekleri sağlanarak eczane ekonomilerimizin güçlendirilmesini talep ediyoruz.

      Ayrıca, yardımcı eczacı çalıştıran eczanelerimizin SGK Protokollerindeki sözleşme ıskontoların da indirim uygulanmasını istiyoruz.

          Hem sunduğumuz sağlık hizmetinin kalite ve etkinliğini artıracak, hem de eczacılarımız için can suyu olabilecek şekilde eczane ekonomilerinin salt ilaç fiyatlarına bağlı bir yapıdan uzaklaştırılmasına yönelik yeni bir model üzerinde çalışmaların başlatılması ve hizmetler karşılığı eczacıların hak ettiği Meslek Hakkının verilmesini istiyoruz.

       Sağlığa ilişkin tüm ürünlerin sağlık çalışanlarının danışmanlığı ve takibinde sunulması gerekir. Takviye Edici Gıdaların da Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılarak sadece eczanelerden, eczacı danışmanlığı ve takibinde halka sunulması yönünde gereken düzenlemelerin yapılması toplum sağlığının korunması açısından zaruridir.

       Hastalarımızın karşı karşıya kaldıkları ve biz eczacıları da sahada ciddi şekilde mağdur bırakan ilaç yokluklarının engellenebilmesi adına tüm tarafların görüşleri alınarak doğru bir sistemin kurgulanmasını, ilaç fiyat değişikliklerinin yıl içerisinde farklı dönemlere paylaştırılarak güncellenmesini çözüm önerisi olarak sunuyoruz.

      Kamuda çalışan meslektaşlarımızın çalışma koşullarında ve özellikle özlük haklarında da, bugüne kadar günümüz koşullarına uygun ve hakkaniyetli bir düzenleme yapılmamıştır. Eczacıya hak ettiği değerin verilmesini; Bakanlıklarda, kurumlarda,  hastanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında görev yapan kamu eczacılarının hak ettikleri koşullarda görev yapmaları ve özlük haklarının iyileştirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca sağlık sistemine yıllarca hizmet etmiş emekli kamu eczacılarının özlük haklarının da bu iyileştirmelerin kapsamına alınması gerekmektedir.

     Üniversite sınavlarının sonucunda yüksek puanlar alarak eczacılık fakültelerinde beş yıllık zorlu bir eğitim alan görev ve sorumlulukları açısından kamu adına önemli ve ikame edilemez hizmetler sunan ve aynı zamanda stratejik personel statüsü taşıyan meslektaşlarımıza hak ettikleri değer ne yazık ki  verilmemiştir. Meslektaşlarımız, hastanelerde yönettikleri bütçe, yaptıkları iş, eğitim süreleri ve aldıkları risk itibari ile 12/08/2022 tarihinde yayımlanan Sağlık Bakanlığı ek ödeme yönetmeliğinde belirlenen oranlardan çok daha iyisini hak etmektedirler. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda Uzman Tabip ve Diş Hekimliği ile birlikte aynı hizmet sınıfında yer almalarına rağmen, aldıkları ücret bakımından aynı sınıfta yer almayarak ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Yaptıkları işin, emeğin karşılığını alamamaktadırlar. Ek ödemelerinde düşük kat sayılarda ve emekliliklerine yansıyacak olan ücretlerinde de düşük değerlendirme yapılması eczacılarımızın çalıştıkları ortamlarda kendilerini değersiz hissetmelerine neden olmakta, onurlarının kırıldığını düşünmektedirler. En kısa zamanda Sağlık Bakanlığımızdan ve Devletimizden bu durumların düzeltilmesini talep ediyoruz.

   1997 yılına kadar 7 adet eczacılık fakültesi bulunurken, 2001-2021 yılları arasında bu sayı 6 kat artmış, bugün itibariyle eczacılık fakültesi sayısı 60'a dayanmıştır. Eğitim veren 47 eczacılık fakültesinden sadece 14'ü akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahiptir. Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve toplum sağlığının etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi adına bu kontrolsüz gidişata dur denilmelidir. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezleri, aşı üretim merkezleri  kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır. Kısacası;

*Eczanelerdeki ekonomik çıkmaza,

*Eczacıların yok sayılmasına,

*Kontrolsüz açılan fakültelere,

*Kamu eczacıların hak kayıplarına,

*İlaç yokluklarına,

*İlaç fiyat farklarına,

DUR diyoruz.

     Eczacılar olarak bizler insanların ihtiyaç  ve taleplerini hizmet sunumu yoluyla çözüme dönüştürmek, mesleğimizi uzun soluklu, kapsayıcı, güvenli ve sürdürülebilir bir model ile güçlendirmek istiyoruz. Yaşadığımız bu süreçte kendimize, birbirimize, tarihimize ve deneyimlerimize güveniyor, meslek örgütümüze ve meslektaşlarımıza güveniyoruz. Umutsuzluğa kapılmadan eylem sürecimizin başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Eczacılık dünün ve bugünün olduğu gibi, yarınında en önemli mesleklerinden biri olacaktır.

      Bu anlamda eczacılık mesleğinin gelecekte ki inşasında en önemli yeri tutacak genç meslektaşlarımıza seslenmek istiyoruz. meslek Odalarında görev alarak deneyimli eczacı meslektaşlarından feyiz almalı kendi vizyonlarını ve hayallerini harmanlayarak eczacılık mesleğinin sağlık alanındaki yükselişine katkı vermelidirler. Geleceklerine değer katmalıdırlar. Eylemdeki en büyük umudumuz yine genç meslektaşlarımızdır. Mücadeleye top yekün birlikte devam ediyoruz. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "VAZGEÇENLER DEĞİL MÜCADELE EDENLER TARİHE GEÇER"

     25 Eylül Dünya Eczacılık Günü'nü tüm meslektaşlarımızın içtenlikle kutlarken, mali kurulumuzun ve kurulumuzdaki paylaşımlarımızın mesleğimize, meslektaşlarımıza, sağlık sistemine önemli katkılar vermesini ve başarılı geçmesini diliyorum.